CMB Yachts’ın üretim kapasitesini öğrenebilir miyiz? Nasıl bir tesise sahipsiniz?
6 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 10 bin metrekarelik bir üretim tesisine sahibiz. İki adet 50 metre uzunluğunda salonu olan teslim hangarımız ile 130 metre uzunluğunda bir mega üretim hangarımız bulunmakta. 40 metre üzerinde üç teknenin üretimini aynı anda yapabilme imkanına sahibiz. Önümüzdeki sene mega hangarımızda yapacağımız revizyon ile de 100 metreye kadar olan tüm projeleri başlangıcından teslimine kadar mega hangarımızda tamamlayarak teslim edebileceğiz. Kalite standartlarımız gereği, projelerimizin hiçbir aşamasında herhangi bir taşeron ile çalışmıyoruz. Tekne üzerinde yapılan tüm üretim ve montaj işleri tersanemizde kendi ekibimiz tarafından gerçekleştiriliyor. Laminasyon, marangoz, boya, mobilya, cila departmanları gibi ana yapısal işlerin yanında; tesisat, elektrik, krom, mekanik ve döşeme gibi altyapı işleri de tersanemizde kendi kadromuz ile uygulanıyor.
Kaç kişilik bir ekibiniz var?
Şu an üretimdeki üç megayat için tersanemizde 250 kişilik bir kadromuz bulunuyor. 20 kişilik çok deneyimli, dinamik idari ve yönetim kadrosuna sahibiz. Üretim kalitemizin yanında ISO ve OHSAS kalite standartlarını sağlayan tersanemiz ve ekibimiz, profesyonel kurumsal işleyişini üretimde olduğu kadar yönetimde de sıkı sıkıya takip ediyor.
Gerek iç gerek dış tasarımda önemli isimlerle çalışıyorsunuz. Ama CMB Yachts’ın da kendi tasarım ve mühendislik ekibi var…
Her ne kadar dünyada en önde gelen tüm tasarımcılar ile iletişimde olsak da bizim vizyonumuzu yakalayabilen birkaç sabit tasarımcı var. Dış tasarımda Espen Oeino bunlardan biri ve mevcut üretimimizdeki projelerimizin yaratıcısıdır. İç tasarımda ise Tara Bernerd ve Birgit Schnaase gibi dünyaca ünlü isimlerle çalıştık. İç tasarım konsept ve proje sorumluluklarımız ise Arte-bel Design Studio tarafından gerçekleştiriliyor. Beril Başaran ve ekibi tüm projelerimizin konsept ve detay sorumluluğunu alıyor. Kendilerinin proje sorumluluğu ile sürdürülen tasarım süreçleri bizi farklı kılan ve sektörde lider konuma getiren en büyük etkenlerden biri. CMB Yachts olarak aynı zamanda kendi dizayn ofisimiz ve ekibimiz de var. Gerek mühendislik ve altyapı, gerekse iç ve dış tasarımdaki tüm detaylar ve projelendirmeler, sektörde ödül alan birçok projeye imza atan ekibimiz tarafından gerçekleştiriliyor.
ZAMANSIZ YATLAR
İlk projeniz olan 46 metrelik Mystic Türkiye’de ve Avrupa’da üretilen en büyük kompozit yattı. O dönem nasıl bir tepki almıştı?
Mystic, kompozit üretim tekneler arasında bir dönüm noktasıdır. O güne kadar Avrupa’da bu boyda bir kompozit tekne üretilmemişti. Mystic’te ortaya konan kalite ve tasarımındaki fark edilirlik onu sektörde ayrıcalıklı bir yere taşıdı. Bugün itibarıyla hala Mystic boyunda Türkiye’de CMB Yachts haricinde kompozit tekne üretilmedi. Ayrıca tasarımında yaratmaya çalıştığımız “Timeless Design” kavramını tam olarak hak ediyor. Gören herkeste hayranlık uyandırıyor. Mystic, kaç yaşına gelirse gelsin cazibesini asla kaybetmeyecek bir tekne. Ayrıca Art-Deco iç tasarımı ise benzersiz özelliktedir. Her sene kendisine sahip olmak isteyen alıcılarla görüşüyoruz ancak tekne sahibinin kolay kolay Mystic’ten ayrılacağını sanmıyorum. Sonra 47 metrelik Orient Star geldi ve onunla ödüller de aldınız? O nasıl bir yattı?
Orient Star, bizim kendimizi aşma sürecimizde başlayan bir projemizdir. Mystic ile “Timeless Design” konseptine son noktayı koyduğumuzu düşünürken bu tasarımı farklı bir bakış açısıyla hayal eden bir deniz sever aile ile yollarımız kesişti. Onların denize olan tutkuları ve tekneye olan saygı ve hayranlıkları bizi çok etkiledi. Hayallerini, kendi vizyonumuz ile buluşturmaya ve eşsiz bir proje daha ortaya çıkarmaya karar verdik. Bizim için tersaneden çıkan her projemiz bir ürünümüz değil, bizden bir parçadır. Bu sebeple teknesini kendinden bir parçaymış gibi gören insanların hayallerini gerçekleştiriyor olmak bize büyük keyif ve gurur veriyor. İşte böyle bir his ile ortaya çıkarılan Orient Star uluslararası platformlarda birçok ödülün sahibi oldu. Ayrıca 2012’de yaratılmış olan Contemporary tarzı iç tasarımı da bütünlük ve kalite olarak hâlâ yakalanamadı. Herkes tarafından saygı duyulan iki teknemizin de tüm zarafeti ile denizlerde yol alıyor olduğunu görmek bizi oldukça gururlandırıyor.
Şu an suya inmeye hazırlanan 46 metrelik Miracle’ı ise Espen Oeino tasarladı. İnşa ne aşamada?
Miracle’ın üretim süreci tamamlandı. Ancak bu sene suya indirmeyeceğiz. İlgilenen birçok müşterimiz olmasına karşın satış ve pazarlama stratejilerimiz gereği Miracle ile kız kardeşi olan Magic’i önümüzdeki sene eş zamanlı olarak suya indireceğiz ve ilgilenenlerin karşısına çıkaracağız. Tanımı açıkça dile getirmekten bu dönemde kaçınıyoruz ancak şunu belirtmeliyim ki Espen Oeino ile tasarım sürecimize başladığımızda konseptin önümüzdeki 10 seneyi etkilemesi tek hedefimizdi. Bu konseptte toplamda beş projemizi suya indirmeyi planlıyoruz. Tasarımı taklit edilse dahi Miracle’ın verdiği etkiyi vermemesi yönünde tasarımı detaylandırdık. Projede fark edilmeyen ama ana duyguyu veren çok sayıda detay mevcut. Bu da projenin sektördeki tasarımlardan çok daha ileride olduğunun kanıtı. Megayat projeleri ile dünyadaki en başarılı tasarımcı konumuna gelen Espen Oeino, tasarımımızın bu boylardaki diğer tasarımların çok daha ötesinde olduğunu vurguluyor.
ESPEN OEINO TASARIMLARI Miracle ile birlikte devam eden ve yine Espen Oeino tasarımı iki yat daha var onlardan da bahseder misiniz? Şu an hangi aşamadalar.
Espen Oeino tasarımı olan diğer iki teknemizin 46 metrelik Magic ve 47 metrelik Mina. Magic’in yapısal aşaması bitti ve altyapı üretimlerine başlandı. Önümüzdeki sezon Miracle ile birlikte suya indirilmeye hazır hale gelecek. Mina’nın ise gövde yapısalı bitti ve üst bina üretimine başlandı. Mina’yı da 2018 sezonunda suya indirmeyi planlıyoruz. Bu iki yatı her ne kadar Miracle’ın kız kardeşleri olarak nitelendirsek de gerek yerleşim planı olarak, gerekse de renklerin ve malzemelerin kullanımları olarak farklılık gösteriyorlar. Düşüncemiz kendi içerisinde birçok farklılığa sahip olan tasarımı yine kendi içerisinde çeşitlendirerek her tarzdaki müşteri kitlesinin beğenisine sunabiliyor olmak.
Üretimde hep kompozit malzeme ile mi devam edeceksiniz? Şu ana kadar yaptığımız tüm projelerde istediğimiz kalite standartlarını yakalamamız adına kompozit sistemlerini kullandık. Ancak farklı projelerde farklı sistemleri de kullanmamız olası. Tersane altyapımız tüm üretim materyallerini kullanmaya yönelik hazırlandı. Dizayn ve üretim kadromuzdaki proje sorumlusu arkadaşlarımız ve üretimdeki personelimiz kompozit bilgisine sahip olduğu gibi çelik, alüminyum, ahşap üretim bilgilerine de sahipler. Tasarım aşamasında olan iki adet 60 metre üzeri projemiz bulunuyor. Her iki projenin de gövdesi çelik, üst binaları alüminyum ve kompozit yapıda olacak.
Tasarım aşamasındaki bu yeni projelerden de bahseder misiniz?
Şu anda tasarım aşamasında üç projemiz bulunuyor: 47 metrelik kompozit motoryat, 63 metrelik çelik üstü alüminyum motoryat ve 70 metrelik çelik üstü kompozit motoryat… 47 metrelik projemize 2018’de başlanacak. 63 ve 70 metre projelerimize ise 2019’da başlamayı planlıyoruz.
10 yıla damga vuracak CMB YACHTS
Kompozit megayat üretimiyle adını dünyaya duyuran; inşa ettiği 46 metrelik Mystic ve 47 metrelik Orient Star yatları görenleri hâlâ kendilerine hayran bırakan CMB Yachts şimdi Antalya’daki tersanesinde Espen Oeino imzalı üç projeyi bir arada yürütüyor. Tersane Müdürü ve Projeler Koordinatörü Cüneyt Okçu, bu yatların tasarımlarının, önümüzdeki 10 yıla damga vuracağını söylüyor.
Başaran Yatırım Holding tarafından 2006’da Antalya Serbest Bölgesi’nde kurulan CMB Yachts, şu an suda olan 46 ve 47 metrelik iki megayat dışında 46 metrelik Miracle projesini de tamamladı. Bir başka 46 metrelik yat olan Magic ile 47 metrelik Mina ise tersanede üretim aşamasında. Espen Oeino, Tara Bernerd ve Birgit Schnaase gibi meşhur tasarımcılarla çalışan; özellikle de kompozit megayat üretiminde adını duyuran tersane, kısa süre içerisinde dünyaca tanınan ve takip edilen markalar arasına girdi. 2008’den bu yana CMB Yachts’ta Tersane Müdürü ve Projeler Koordinatörü olarak görev yapan Cüneyt Okçu da “Herkes tarafından saygı duyulan teknelerimizin tüm zarafeti ile denizlerde yol alıyor olduğunu görmek bizi oldukça gururlandırıyor” diyor. Okçu ile tersanenin geçmişini ve yeni projelerini konuştuk.